Yeni bir dönem başlıyor. Kimileri yeni bir ekonomik çevrimin başladığını söylemekle yetiniyor. Kimi biraz daha ileri gidip farklı bir kaç ekonomik çevrimin başlangıcının çakıştığını iddia ediyor. Kimi de çok daha ileri gidip yeni bir çağın başladığını.

Yeni bir dönem başlıyor. Ve bir dönem kapanıyor. Tarihte tekrar tekrar olan, bir daha oluyor.

Yeni bir dönem başlıyor. Sanayi Devrimi yeni bir evresine giriyor. Ekonomik çevrimler tamamlanıp yenileri başlıyor. Yeni başlayan bu dönem, her yeni dönem gibi, her alanı etkiliyor. Toplumsal, siyasal, ekonomik birçok değişimi beraberinde getiriyor.

Sanayi Devrimi’nin her evresi ve her yeni ekonomik çevrim gibi bu da iş dünyasını yeniden şekillendiriyor. Sektörleri, şirketleri ve iş yapma anlayışlarını değiştiriyor. Artan, hızlı ve güvenli taşıma ihtiyacı, buhar gücü ile birleştiğinde nasıl demiryolu sektörü ve şirketlerinin büyümesine sebep olduysa, büyüyen demir yolu şirketlerinin etkin yönetim ihtiyacı nasıl bürokrasiyi doğurduysa, yazılım ve yeni dijital teknolojiler sektörü de bürokrasi sonrası “çevik”, “dayanıklı”, “canlı”, “demir kafessiz” yeni yönetim anlayışını arıyor.

Her yeni dönemde olduğu gibi, bu yeni dönemin de dönüştürücü insan ihtiyaçları, bilinç sıçramaları, bilimsel ve teknolojik buluşları var.  Güvenlik ihtiyacı nasıl feodalizmi doğurduysa, ulus bilinci nasıl Avrupa’dan başlayarak dünyayı değiştirdiyse, buhar enerjisi ve elektrik enerjisi nasıl sanayiyi dönüştürdüyse bu gün de değişen güvenlik ihtiyacı, küreselleşme sonrası ortaya çıkan yeni bilinçlenmeler ve  gelişen dijital teknolojiler, yeni dönemi şekillendiriyor.

Her yeni dönemde olduğu gibi, bu yeni dönemin de başlangıç ve ivmelenme yaratan krizleri var. Petrol krizi ve Doğu Bloğu’nun dağılması nasıl bir önceki dönemi başlatıp ivmelendirdiyse 2008 Dünya Ekonomik Krizi ve Covid-19 da yeni döneme aynı etkiyi yapıyor.

Her yeni dönemde olduğu gibi, bu yeni dönemin de dönüştürücü ve öncü sektörleri var. Sanayi devriminin önceki evrelerinde tekstil, demiryolları, otomotiv sektörü neyse, yeni dönemde de yazılım ve dijital yeni teknolojiler sektörü o.

Her yeni dönemde olduğu gibi, bu yeni dönemin de öykünülen, “kızıl okyanus”larda kaybolanlara fener, geriden gelenlere rol model, öncü şirketleri var. Önceki dönemlerde Doğu Hindistan Kumpanyası, Ford, GM, Toyota, GE neyse, yeni dönemde Apple, Amazon, Google, Facebook, Samsung da o.

Bu öncü sektörlerin ve şirketlerin kurumsal stratejileri, iş modelleri, iş yapma anlayışları ve kültürleri yalnızca kendi içinde bulundukları sektörlerde değil tüm sektörlerde öykünülüyor, taklit ediliyor. Diğer tüm şirketler bu şirketlere benzemeye çalışıyor. Onların stratejilerine, iş modellerine bakıp kendilerininkini revize etmeye, geliştirmeye, dönüştürmeye çalışıyorlar.

Onlar gibi yönetilmek istiyorlar: çevik ve fonksiyonlar arası bir yazılım geliştirme ekibi gibi.

Yatırım kararlarını onlar gibi almak istiyorlar: bir risk sermayedarı gibi.

Kültürlerini onlarınkine benzetmek istiyorlar: risk alan, denemekten ve başarısızlıktan korkmayan, “fuck-up” ’ını kendisiyle dalga geçerek keyifle anlatan, başarısızlığından öğrenen, başarısızlığının erken farkına varıp kaynakları tüketmeyen, arttırdığı kaynaklarla tekrar deneyen.

Peki siz ve şirketiniz yeni dönemin neresindesiniz? Yeni döneme ne kadar hazırsınız? Yeni dönemi ne kadar tanıyorsunuz? 

Yeni Dönem başlıyor!